Okullar Açılmalı mı?

Ş.Mehmet Kilitci

Okullar Açılmalı mı?

 

Bir eğitimci olarak en arzu ettiğim şey bir an önce öğrencilerimize kavuşmak. Tüm eğitimcilerin  düşüncesi de bu yönde. Zira okullar çocuk sesleri ile güzelleşiyor. Yoksa kuru bir binadan farkı olmayan yapılar olarak bahçeden her içeri girdiğimizde içimizi parçalıyor. Bu nedenle dünyanın bir an önce normalleşerek koridorlarda çocuk seslerini duymak için okulların açılması en büyük temennimiz.

 

Bu konudaki karar vericilerin işi oldukça zor. Toplum olarak da bu işi kolaylaştırmak adına bir çaba içinde olduğumuzu söyleyemem. Bulaşıcı hastalıklar ile ilgili alınması gereken tedbirlere aykırı devam ettiğimiz sürece hem toplumsal sağlığımızı hem bireysel sağlığımızı tehlikeye attığımız gibi bu konudaki karar vericilerin işini daha da zorlaştırmaya devam edeceğiz. 

Aklımıza ilk gelen  bu işin karar vericisi kim? Şu anda her konuda tek yetkili Ankara gözüküyor. Yani Bilim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı bu işin en etkin karar mekanizmaları durumunda. Ancak kulislerde konuşulan bu yetkinin yerel mülki amirlere yani valilik ve Kaymakamlıklara bırakılması yönünde, bence doğru olan da yetkinin mülki amirlere bırakılması diye düşünüyorum. Zira vakaların yayılma hızı ve yoğunluğu bölge bölge farklılıklar göstermektedir. 

Yukarıda da belirttiğim gibi bu konuda karar vermek çok zor. Milli eğitim Bakanlığı her türlü senaryoya hazırlıklı olsa da geçen süreç bize net bir şekilde eğitimin okulda yapılmasının en kaliteli yol olduğunu bir kez daha gösterdi. Diğer taraftan bir virüs gerçeği var ki okulların açılması yayılım hızını önü alınmayacak şekilde artırabilir. Kocaman insanları dahi sosyal mesafe ve maske konusunda kontrol edemezken ilkokul ve ortaokul çocuklarını nasıl kontrol edeceğimizi açıkçası ben de bilemiyorum. İşte bu nedenle karar vericilerin işi oldukça zor ve karar verirken göz önünde bulundurmaları gereken birçok neden var.

Servisçiler, kırtasiyeler, kantinler vb eğitim sektöründen ekmek yiyen binlerce insanın durumu göz önünde bulundurulması gereken konulardan sadece bir tanesi. Sağlık her şeyden önemli diye hemen itirazda bulunabilirsiniz. Ki bende kesinlikle sağlığın her şeyden önemli olduğunu düşünenlerdenim. Ancak saydığım bu meslek grupları içinde çalışan emekçilerden şuanda evine ekmek götürmekte zorlanan insanlar var. Bunların ve ailelerinin geleceğinin de düşünülmesi gerekiyor. Kendi adıma bu nedenle bu süreçte okulların açılıp açılmaması ile ilgili olarak karar verici olmak istemezdim.

Ancak mutlaka her şeyin de bir çözümü olduğunu düşünüyorum. Yapılacak denetimler ve bilimsel veriler ışığında en iyi kararın verilmesi en büyük temennimizdir.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi karar vericilerin bu konudaki işi zor olmakla beraber bu konudaki en büyük çözüm mercii toplumun kendisidir. Toplumun sosyal mesafe ve maske kullanımı konusunda daha hassas olması normal hayata dönüş ve okulların açılmasına en büyük katkıyı sunacaktır.

Bununla beraber evde sürekli bir şekilde çocuklarımızı maske kullanımı ve sosyal mesafe konusunda uyarılarda bulunup eğitimler vermeliyiz. Zira gördüğüm kadarıyla kenar semtlerde çocuklar bu konuları çok da takmıyorlar.

Yazımı bitirirken bu konuda verilecek her kararın vatanımıza ve milletimize hayırlar getirmesi en büyük temennimizdir.

Bu yazıyı yazdıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı Bilim Kurulu’nun tavsiyesi doğrultusunda okulların 21 Eylül’de açılması yönünde açıklama yaptı. Yukarıda yazmış olduğum şartlar halen geçerliliğini koruduğu için yazımda herhangi bir değişiklik yapmadım.

21.08.2020 (Ş.Mehmet Kilitci)

DİĞER YAZILAR

Okulsuz toplum ve tablet masrafları

Doğan Cüceloğlu

Salgın Günleri ve Eğitimde Teknoloji

Pandemi Süreci ve Okul İdarecileri

Uzaktan Eğitim ve GB İlişkisi

Pandemi, Okullar ve Personel İhtiyacı

Gaziantep Lisesi

LGS TERCİHLERİ

Eğitimde sosyal medya kullanımı